Çarşamba, Mayıs 27, 2009

Biz Gidiyoruz.... Döneceğizzzzzz....




Bora tatil hazırlıklarına hatta provalarına başladı...

Bu sefer ki tatilimizde denize giremeyebiliriz ama haziran sonunda yazlıkta bol bol yüzmeyi planlıyoruz..

Bursa - Eskişehir - Afyon - Aydın - İzmir - Manisa rotası ile gezi programımız belli oldu... Yarın ilk rotamız Bursa.. Anane ve Dede bizi heyecanla bekliyorlar... :))))


Bora ile ilk uzun gezimiz olacak.. Bugüne kadar en uzak mesafemiz Bursa ve Eskişehir di.. Bakalım Bora bu gezimizde bize ne heyecanlar, sıkıntılar ve eğleceler yaşatacak göreceğiz....

Bu gezi bana da eşime de çok iyi gelecek.. Nerdeyse 2 aydır benim hastalığım , sonra eşimin sonra da Bora nın bizi çok yordu.. Ardından Bora nın diş sıkıntıları... Eminim biraz km yapmak ailemize iyi gelecek....

Pazar, Mayıs 24, 2009

Bir hafta sonu daha bitti!!!

Havaların güzelliğinden hiç evde oturasımız yok.. Hatta haftaiçi bile eşim öğleden sonrarı arayıp yürüyüşe gidelim mi teklifinde bile bulunuyor..İşler güçler hiç umrumuzda değil...

Bora mızda gezerken bizi hiç üzmüyor..(Maşallahhhh tü tü tü tü )
Dün sabahtan güzel bir yürüyüş yaptık ve ardından i.kea gezisi.. Bora oradaki baharatlı köfteleri çok beğendi..Kendi mamasını gözü görmedi.. Bir de karnı doyduktan sonra pusetinde mışıl mışıl uyudu.. Bugünlerin favori uyku çeşidi zaten bu oldu.. Anne ya da baba Bora yı pusete koyacak ve hiç durmadan yürüyecek..:))) Durduğun an da uyanıyor beyfendi...Umarım bu puset olayına çok fazla alışmaz ve kendi yatağında uyumaya devam eder...Bu zamanlarda çok çabuk alışkanlık kazanıyorlar diye okumuştum..Bir de bugünlerin fiks yemeği Semizotu :)) Ben hem çok faydalı hem de şimdi tam zamanı diye bol bol pişiriyorum..Oğlumda afiyetle yiyor...

Bu günde ne yapsak ne etsek derken kuzenlere gitmeye karar verdik.. Çok da iyi ettik..Ne zamandır görüşmüyorduk..Bora ve oğulları Ege süper anlaştılar.. Ege 4 yaşında ve Bora ya çok güzel abilik yaptı..Bora da Ege nin her hareketine kahkahalarla güldü.. Çocuk çocuğun aynasıdır derler..

Ordan da bir alışveriş merkezine gittik ve Bora için mama alışverişi yaptık..Orada özel bir okulun tanıtımı yapılıyordu..Bora için henüz erken ama çocuklarla beraber olmaktan çok hoşlandığı için en erken başlama yaşlarını öğrenmek istedik.. Bora daki enerjiyi gördüklerinden istersek benimle birlikte birkaç deneme dersine Bora yı da dahil debileceklerini söylediler.. Eylül de yazlık dönüşü bu işe el atacağız..


Bora ,Ege nin doktor seti oyuncağındaki gözlüklerle aynı "k.üçük hüdaverdi" gibi oldu.. bir de gözlük takıldığında gözlerini kapatmasa çok daha iyi olacak.. Yaz için güneş gözlüğü almaya niyetlendiğimzde de gözünde hangi gözlüğü denesek bizim oğlan gözlerini sımsıkı kapatıyor, açmıyor... Bu yüzden bu yaz sadece şapka ile güneşden Bora'yı korunmaya karar verdik...





Bu hafta ortasında bizde yollara döküleceğiz ve Bursa ya gideceğiz.. Benim geçen hastalığımda doktorum bir ay sonra kesin yine geleceksin ve kan testlerini tekrar yapacağız dedi.. Hem bu yüzden hem de Dede ve Anane Bora yı çok özlediler..
Bursa daki işleri bitirince de eşimin memleketi Aydın a gitmeyi planlıyoruz.. Havalar daha fazla ısınmadan ve Erik zamanı geçmeden :)) dalından erik yemek için. :)))
Bu yüzden şimdiden elimde defter kalem.. Bavula girecekler listesi yapıyorum.. Belki oralarda yüzme şansımız bile olur:)))

Dönüşümüzde de Bora nın son kontrolleri ve eşimin işlerini yoluna koymasından sonra Haziran sonu gibi yazlığa geçmek niyetindeyiz... Bora bu yaz suyun sadece musluktan akmadığını ve içinde yüzüldüğünü de öğrensin diye :))

Cuma, Mayıs 22, 2009


Dün evlilik yıldönümümüzdü.. 3 yılı geride bıraktık.Sanki 30 yıl gibi yazdım.. Bana sanki daha dün evlenmişiz gibi geliyor..

İyi ki seninle evlenmişim Aşkım..İyi ki evlenmişiz mutlu bir yuvamız olmuş ve iyi ki Bora gibi muhteşem bir canımız olmuş.. İkinizide çok seviyorum...





Bora mız yine sıkıntılı.... :((( Tabi bu yüzden bizdee..

Diş sorunumuz yine hortladı..Rahatlatmak için okuduğum ne kadar yöntem varsa hepsini deniyoruz ama nafile.. En sonunda imdadımıza Calpol yetişiyor.. Kuzenimin getirdiği bitkisel ilaç da çok fayda sağlıyor.Ama onu pek kullanmamaya çalışıyoruz.İçinde yatıştırıcı olduğunu öğrendikten sonra içimize kurt düştü ve çok çok kötü durumlarda veriyoruz..

Bora artık evde biz ne yersek ondan yemeye başladı..Bugünlerde çoğunlukla semizotu yediriyoruz kendisine.. Tam zamanı ve faydalı diye.. Bizim Boramız da afiyetle yiyor.. Bugün ona ilk defa köfte yaptım.. İçinde ne soğan ne tuz ne baharat hiç bişi yok.. Sadece kıymayı elimde yoğurup şekil verdim.. Yağsızda kızarttım.. Bora çok beğendi.. Değişmeyen diğer yemeği de yoğurt.. Kavanoz mamalarının şişelerine mayaladığım...
Bugün bir de ilk defa sabah kahvaltısını keçi sütüne biraz su katarak verdim.. Dün büyük bir markette pastörize keçi sütü görünce hemen denemek istedim.Bu sabahda denedik..Akşam muhallebilerinide keçi sütüyle yapmaya başlayacağım.. Bakalım Bora ya alerji ya da başka bir rahatsızlık yapacak mı??
Bora artık tam bir Gezme adamı oldu... Pencerelere yaklaşmamız bile onu heyecanlandırıyor..Kapıya doğru gidince ya da evden birini uğurlarken bizimde gideceğimizi sanıyor ve çok mutlu oluyor.. Ama kapı yüzüne kapanınca ve beyimiz içeride kalınca suratı ekşiyor.. :)))

Pazartesi, Mayıs 18, 2009

Yeter ki Eksiklik Kafalarda Olmasin..!! '

Mail bugün eşim tarafından gönderildi..Bence çok güzel ders veren bir mail.. Tabi anlayana.....





Japonya'da bir çocuk 10 yaslarindayken


bir trafik kazasi geçirmis ve sol kolunu kaybetmis.

Oysa çocugun büyük bir ideali varmis.

Büyüyünce iyi bir judo ustasi olmak istiyormus.
Sol kolunu kaybetmekle birlikte,

bu hayali de yikilan çocugunun

büyük bir depresyona girdigini gören babasi,

Japonya'nin ünlü bir Judo ustasina gidip yapilacak
bir seyin olup olmadigini sormus..


Hoca: Getir çocugu ..bir bakalim, demis.
Ertesi gün baba-ogul varmislar hocanin yanina..

Hoca çocugu süzmüs ve:
Tamam demis..yarin esyalarini getir,

çalismalara basliyoruz.

Ertesi gün çocuk geldiginde hocasi ona

bir hareket göstermis ve
'bu hareketi çalis 'demis.


Çocuk bir hafta ayni hareketi çalismis..

Sonra hocasinin yanina gitmis.

Bu hareketi ögrendim

baska hareket göstermeyecek misiniz?'
diye sormus.


Hocanin cevabi: -Çalismaya devam et olmus...
2 ay,3 ay,6 ay derken

çocuk okuldaki bir yilini doldurmus..

Çocuk bu bir yil boyunca hep

o ayni hareketi tekrarlamis.


Hocanin yanina tekrar gitmis:
Hocam bir yildir ayni hareketi yapiyorum

bana baska hareket göstermeyecek misiniz?
- Sen ayni hareketi çalis oglum .



Zamani gelince yeni harekete geçeriz..
2 yil ,3 yil, 5 yil derken çocuk

judodaki 10. yilini doldurmus.
Bir gün hocasi yanina gelip. ...



'Hazir ol ! ' demis..
'Seni büyük turnuvaya yazdirdim.

Yaruın maça çikacaksin!'. .
Delikanli şok olmuş..

Hem sol kolu yok hem de

judo da bildigi tek hareket var.


Ünlü judocularin katildigi

turnuvada hiçbir sansinin olmayacagini düsünmüs;

ama hocasina saygisindan ses çikarmamis.
Turnuvanin ilk günü delikanli ilk müsabakasina çikmis.



Rakibine bildigi tek hareketi yapmis ve kazanmis.

Derken.. ikinci ,üçüncü maç....

çeyrek, yari final ve final...
Finalde delikanlinin karsisina

ülkenin son on yilin

yenilmeyen sampiyonu çikmis. ....


Tam bir üstat delikanli dayanamayip

hocasini yanina kosmus..

'Hocam hasbel kader buraya kadar geldik

ama rakibime bir bakin hele..
Bende ise bir kol eksik ve

bildigim tek bir hareket var..



bu kadar bana yeter..

bari çikip ta rezil olmayayim

izin verin turnuvadan çekileyim..'


-Olmaz demis hocasi.

Kendine güven,çik dövüs.

Yenilirsen de namusunla yenil.
Çaresiz çikmis müsabakaya.



Maç baslamis. Delikanli yine bildigi o tek
> >hareketi yapmis ve tak.!

Yenmis rakibini sampiyon olmus.

Kupayi aldiktan sonra hocasinin yanina kosmus:
-Hocam nasil oldu bu is..?



Benim bir kolum yok ve bildigim tek bir hareket var.
Nasil oldu da ben kazandim.?
-Bak oglum 10 yildir o hareketi çalisiyordun.

O kadar çok çalistin ki,


artik yeryüzünde o hareketi senden

daha iyi yapan hiç kimse yok.
Bu bir, ikincisi de o hareketin

tek bir karsi hareketi vardir.



Onun için de rakibinin

senin sol kolundan tutmasi gerekir.!

Bunu anlatan dostumuz bir de sunu ekledi:

'Insanlarin eksiklikleri bazen ,

ayni zamanda en güçlü taraflari olabilir:
Ama yeter ki bu eksiklik kafalarinda olmasin..!! '

Pazar, Mayıs 17, 2009

Haftasonu Gezmeleri ve Gelişimin...

Canım oğlum artık 8.ayını bitirdin.. Artık büyüyorsun ve sanki biz senin hızına yetişemiyoruz.. Etrafta micinicik bebekler gördüğümüzde babanla göz göze geliyoruz..Bir kaç ay önce Bora mızda bu kadar küçüktü ve ne zaman büyüdü diyoruz..

Hergünün ayrı güzel ve yeni yeni numaralarınla geçiyor.. Bugünlerde sana dil çıkarıyorum , sende arkasından sanki utanılacak bişi yapıyor gibi saklı saklı dil çıkarıyorsun sonra da gülüyorusun.. :)))

Artık bana olan bağlılığın iyice artıyor.. Beni görmezsen oyuncaklarınla çok güzel oynuyorsun ama beni gördüğün an kucağıma gelmek için türlü numaralar çekiyorsun..

Yatağının kenarlıklarına tutunup ayakta durmak seni çok mutlu ediyor.. Daha kendi kendine totonu kaldıramıyorsun.. Ama çok yakında ayaklanacaksın gibi...

Dışarıya çıktığımızda ilgiyi kendi üzerine çekmeyi çok iyi biliyorsun..İnsanlara kendini sevdiriyorsun..Ve mutluluğunu onlara gösteriyorsun.. Hatta geçen gün bir mağazada mankene de aynı numaraları yaptın ve karşılık alamayınca şaşkın şaşkın yüzümüze baktın.. :)))

Kahvaltını ve diğer yemeklerini artık mama kıvamında değil küçük parçalar halinde yiyorsun..




Fuat amcasının evinde kameralara pozlar verildi.. Genelde de şımarıldı :))


Bütün gün hem temiz hem de açık havada bol oksijen alınca akşama doğru çok yoruldu Bora.. İlk defa çam ağaçları içinde bol oksijenli öğle uykusu uyudu..


Ördeklerle ilk kez tanıştı.Onların yanına gidip onlarla yüzmek için neler vermezdi..
Ayrıca bugün yılın ikinci dondurmasını da yemiş oldu..


Anne ve babası ile güzel pozlar verdi..Bora da bizde çok mutluyduk..Sürekli etrafa gülücükler saçtı canım oğlum..



Cumartesi günü gittiğimiz güzel yerden fotolarımız..
Bora oradaki güzel yemekleri görünce kendi yoğurduna ya da onun için hazırladığım mamasına bakmadı bile.. O da büyükler gibi yemek yemek istedi.. Babasının yemeğinin suyuna bandırıp verdiği bir dilim ekmek içi.Annesinin köftelerinden birinin yarısı.. Ve patates kızartması yedi... Maşallahh bizim oğlan çok çabuk büyümek istiyor.. Hemen büyüklerin yediklerinden yeyip , kocaman olmak istiyor..


Bora ya Turgay abisi ve Narin ablasının hediyesi cell-Bora şapkası...



Bora dan uyku manzaraları.. Bugüne kadar kendi kendine yatağında totoyu devirip uyuyan çocuk gitti..Yerine yastığıyla yatağıyla kavga etmekten yorulup sızan çocuk geldi.. Uyku pozisyonumuzda aynen bu.. Bazı geceler de ayağını korkulukların tahtalarına sıkıştırıp kurtaramayınca başlıyor son sesden ağlamaya...
Kenarlarında koruyucu olsa da nafile çünkü Bora onlarla da kavga ediyor..

Salı, Mayıs 12, 2009

Bora ve Günlerr


Bugün Bora ve bizim için yaptığım leziz köy ekmeği...
Biz çok beğendik babasıyla umarım Bora da beğenir..
Bebe bisküvisi ile mama yapmaya içim pek el vermiyordu.Sanki fazladan kilo yapar gibi geliyordu.Çünkü bir kış ben bebe bisküvisine fena dadanmıştım ve sonucu bana gani gani kilo olarak dönmüştü.. Bora da bu yüzden fazla kilo almasın istediğimden denedim bakalım ekmek olayını..


Bu resimde daha Bursa da çekilmişti.. Enginarla ilk tanışması.. Çokk da beğendi beyefendi.. Afiyetle yedi maşallahh


Bursa da banyo sonrası saçları horoz ibiği modelinde Bora..


Bugün bir de ilk fast food deneyimini de yaşadı..Patates kızartması ve tavuk yedi..
Evde benim yaptığım pürelerde iyyykk diye öğüren velet , kızarmış patatesleri ve tavuğu yerken hiç zorlanmadı.Ağzında evirdi çevirdi lüpp mideye.. bir de yan masada oturan bayana da çapkın bakışlar attı..Bayan da bizimkine öpücük attıkça bizimki coştu kurlara başladı... Şeytan tüyü var bizimkinde..

Bu ara Bora dillenmeye başladı.. Sevinse de bir şeylere kızsa da sürekli adedeeee hadedede gibi kelimelerle söyleniyor..
Oyuncakları ile de konuşuyor bu şekilde.. Arada aynı seslerle ona karşılık verince çok seviniyor..Herhalde annem beni anlıyor diyordur... :)))

Daha emeklemeye başlamadı ama popo üstünde halıyı turluyor.. Emekleyecek gibi pozisyon alıyor ama göbeğin üstünde buluyor kendini..Sonrada eski haline gelemiyor ve başlıyor mızıklanmaya..

Oyuncakların içinde bugünlerdeki favorisi Defne den bize devredilen akti.vite masası.. Onunla her şekilde oyalanıyor.. Daha ayaklarını takmadım..Yerde oynuyor..Arada ayaklarını takıp öyle oynaması için teşvik ediyorum ki bizimki de ayakta durmaya başlasın...
Halının üzerine bir battaniye serdim onun üstüne de çarşaf.. Beyefendinin totosu yumuşak yer görsün diye.. Bugün ilk defa koltuğa tutunup ayağa kalkmaya çalıştı..Başarılı olamadı ama nasıl başardıysa koltuğun altına girdi... Sonrada koltuğa kızdı...
Mama olayımızda bugünlerde tam seyirlik.. Tabaktaki mama bitince çok sinirleniyor..Ya da yemek arasında ben masadan kalkarsam mama vermeye ara verirsem başlıyor ağlamaya....

Pazartesi, Mayıs 11, 2009

Anneler Günü Dedik O da Geçti Gitti...

İlk anneler günü nasıl olacak neler yapacağız planları yaparken kendimizi farklı bir günde bulduk..

Cuma öğleden sonra Bora keyifsizleşmeye başladı..Arada öksürüyor gibiydi.Hemen doktorumuz arandı , ertesi gün için randevu alındı..Ama diğer doktor müsait olduğu için kendi dr umuzla görüşmedik.Hastaneye yeni gelen bir doktor..Ben de eşim de bu doktoru daha iyi bulduk..Daha samimi , daha rahat , daha ilgili...
Neyse Bora yı muayene etti.. Korktuğumuz olmuştu evde bende eşimde hastaydık..Bora ya da geçmişti.. Cuma gecesi nerdeyse hiç uyumadık..Ateş , öksürük , burun tıkanıklığı..Ne Bora uyudu ne de biz..Sürekli ağlayarak uyandı.. Boynumuza sarılıyordu..İnsanın içi burkuluyor..Öyle bir durumda elden bişi de gelmiyor..Yardım edin der gibi boynumuza sarıldıkça gözlerinden damla damla yaşlar aktıkça biz daha da perişan olduk..
Gece ateşi daha da yükselmeye başlayınca son çare fitildi..Fitilden sonra alnına kollarına soğuk bezle kompres yaptık..Soğuğu teninde hissetmek de fena oluyor hani.. Bora da bu yüzden bize kızdı..Daha da ağladı..
Doktorumuz mecburen antibiyotik dedi.. İlaçları cumartesi öğlen kullanmaya başladık.Pazar günü daha rahatlamıştı Bora.. Gece de daha az uyandı.Daha az ağladı.. İlaçlar da bağırsaklarına dokundu bir de her saat başı enseye kadar mok temizledim..
Anneler günü tam anlamıyla anne gibi ( mok temizleyip , ağlayan çocuk avutarak , mama vererek , ilaçları binbir takla ile içirmeye çalışarak) geçti..

Bugün daha da iyiydi..Allah ım insanın içi ne kadar çok acıyor evladı hasta olunca eli ayağı kesiliyor.. Allah daha büyük hastalık vermesin..
Ben Bora nın bu ilk üşütmesinde kendimi bu kadar kötü hissettim.. Sonra haberlerde Lö.semili çocukların annelerini gördüğümde Kendime geldim.. Grip , üşütme nedir ki???
Allah o annelere sabır , güç ,kuvvet versin...Onlar güçlü olsunlar ki çocukları bebekleri de onlardan güç bulsunlar hemen iyileşsinler inşallahh...



Hediye mevzuu da bizde her işimizde olduğu gibi garipti..
Eşimle geçen hafta printer, scanner ve fotokopi olan bir alet aldık.. Şimdi ben bu aleti bana alınmış hediye gibi görüyorum.. Ne zamandır bundan istiyordum.. En başta Bora'nın ultrason resimleri silinmeden onları dosyalamak için..
Bir de eşimle ilk tanışma , buluşma , anneannenin ,dedenin ,babannenin ellerindeki resimleri onlardan toplayıp, Bora için bir soyağacı dosyası oluşturmaya başladım..Ona bırakılacak en büyük miras bu olacaktır ee tabi para dan sonra :)))

Çarşamba, Mayıs 06, 2009

Senin Annen Ne İş Yapıyor ??

Bugünlerdeki favori reklamım... Benim ufaklıkda dillendiğinde böyle bıcır bıcır muhabbetler ederiz inşallahh oğluşumla...

- Senin baban ne iş yapıyor?
- Doktor.. Annem
Hem doktor , hem öğretmen , hem aşçı , hem dondurmacı , hem ayakkabı bağlayıcısı(buna bayılıydım:))) ) , hem pastacı............ diye uzayıp giden bir liste..... Gerçekten biz anneler ne kadar çok meslek yapıyormuşuz..


Hep benim gözümde Bora yı düşünüyordum..Bora benim hayatım,canım,gözlerinde bizi yaratanı gördüğüm küçük meleğim,savunmasız,bana muhtaç,hayatı benden öğrenecek olan,ben ışığı ona nasıl yansıtırsam, dünyayı o renk görecek... Bu yüzden annelik zor...Ama bir o kadar da kolay ve muhteşemm.. Yeter ki küçük meleklerin bize rehberlik etmelerine izin verelim..

Bora bebeğimmm Seni Çok Seviyorummmmmm...... ( Senin de büyüyüp boynuma sarılıp "Bende seni çok Seviyorum " diyeceğin günleri sabırsızlıkla bekliyorum )))

Günler ve Getirdikleri....

Günlerdir geçmek bilmeyen hastalık en sonunda benden vazgeçmeye başladı.. Kendine başka kurban arayacak galiba... Herkess çok dikkatli olsun....

22 Nisan dan beri inen ve çıkan ateşle halsizlikle , öksürükle , burun akıntısıyla birlikte yaşıyorduk.. Ama dünden itibaren artık öksürük ve burun akıntısı benimle kaldılar.. Hastalık boyunca eşim aman sen bir daha hasta olma dedi..Evdeki herşeyin düzenini ,bora ve onun rutinlerini hep ben takip ettiğim için eşim çok zorlandı..

Ben kendimi iyi hissetmeye başladım ohh bitti derken şimdi eşim öksürmeye başladı..

Bora nın da diş etleri yine kabarıyor..3.diş daha sancılı gelecek gibi... Ne sürersek hangi ağrı kesiciyi verirsek verelim fayda yok :(((
Tek umudumuz Viyana daki kuzenimin bu akşam gelirken bize getireceği bitkisel ilaç...Kullananlar çok memnun... İnşallah bize de fayda eder..

Bursa tatilinden haftasonu döndük..Ev berbat durumda..Bora her an emekleyebilir ve bu yüzden benim bir an önce kendime gelip ve zaman yaratıp temizlik yapmam gerek... Yoksa Bora kirli halılar ve yüzeyler üzerinde emeklemeye çalışacak..