Salı, Temmuz 14, 2009

Yarın tatilin ikinci bölümü başlıyor....

İlk Saç Kesimi ve Yeni Meziyetler

Bizim için çok heyecanlı ,Bora için çok stresli geçti...

Kıvır kıvır olmuştu saçları önceleri kıyamadım , kestirmeyeceğim dedim.. Ama sıcaklar iyice artıp , Bora her uykusundan ve her aktivitesinden sonra su gibi saçları ile ortalarda dolaşıyordu.. Tehlike çanları hastalık için çalıyor diye hemen kestirelim dedik..

E-bebek den randevu aldık.. Herşey çok güzel başladı.. Kuaförü beklerken Bora oyun odasındaki çocuklara kahkahalar atıyor , onlarla eğleniyordu..

Taa ki saç kesimi için araba şeklindeki koltuğa oturup önlükler takılana kadar.. Saçına kimsenin dokunmasına izin vermiyordu.. Ne ekrandaki çizgi film ne önündeki farklı oyuncaklar...

Ağlaya sızlaya yarım saatte kesim işi bitti..
Artık sanki çocuk olmuş gibi geliyor yüzüne baktıkça...Bebeklikten çıktı gibi...





Bora iyice hareketlendi.. Artık garip bir emekleme şekli keşfetti..bir ayağı totosunun altında diğer ayağı yengeçler gibi yampiri yampiri gidiyor istediği yere :)) Bir de koltuklara ve uzanabileceği her yere tutunup ayağa kalkıyor.. Son keşfi masa altı.. Tek bir sorun var.. Masanın altına girmek kolay ama çıkmak ı-ıh :))) Bir türlü öğrenemedi kafayı eğip çıkmayı..Her denemede kafayı donklatıyor masaya.. :)))


Cumartesi, Temmuz 11, 2009

2009 Yaz Sezonu Birinci Bölüm :))









Yazlık sefamız çok güzel geçti taa ki son güne kadar... Bora yazlıkta meziyetlerine yenilerini kattı.. Daha rahat ayağa kalkmaya başladı.. Koltuk kenarlarında yürümeyi öğrendi..
Salıncakta sallanmanın keyfine vardı..
Emekleme çalışmaları yaptı ki hiç emeklemekle işi yoktu..Hala da tam emeklemeyi çözemedi..Ayakta olmak ve yürümek daha rahat geliyor..
Bir yerden diğer tarafa gitmek için totosunu bir o yana bir bu yana atarak gitmek istediği yere gidiyor..

Denizle tanıştı küçük bey.. Biraz tedirginlikten sonra başladı kahkaları..Kucağımda alışmasını sağladım.Sonra da ellerinden tuttum..Kendisini suyun üstünde tutmak için ayaklarını çırptı.. Çok hoşuna gitti.. İlk deniz tecrübelerini şişme simit olmadan yaptı buna alışmış olacak ki bir kere simitle yüzsün istedik..O hiç istemedi..

Apatmanda küçük bir köpek yavrusu vardı.. Adı "Betty".. Bora ile çok iyi arkadaş oldu.. Her akşam ikisi bir araya gelince başlıyordu Bora nın çığlıkları.. Ben hastanmasından endişe ettiğim için biraz uzak tutmaya çalıştıkça Bora onu kucaklamak için deli oldu.. Betty de Bora nın ayaklarını yalıyordu her fırsatta.. Ama bir gün Betty, Bora nın yanında havlayınca Bora biraz araya mesafe koymayı tercih etti.. Bir iki gün sonra yine hiçbişey olmamış gibi oynadılar.. Tabi oynasınlar diye her akşam dedesi Bora yı kucaklayınca Dede 'nin sorunlu olan boynu yine ağrımaya başladı.. Dedesi ayrıca Bora ya özel salıncak yeri yaptırdı ve saıncak aldı.. Bora neşe ile salıncakta sallandıkça dede mest oldu:))))

Anneanne ile de küpleri devirmece oyunları meşhur oldu.. Annem bir sağ tarafa küplerden kule yapıyordu Bora da hemen deviriyordu..Sonra diğer tarafa yeni kule yapılıyordu..Bora hemen o tarafa yöneliyordu..

Tatilin ilerleyen günlerinde herşey de bir o kadar iyi giderken Bora bir gece ateşlendi..Gece mamasını verip bende yatacaktım.. Saat 00:30 kucağıma aldığımda çok sıcak geldi..Sanki alev alev yanıyordu vücudu.. Mamasını verdim..Bir de ateşini ölçeyim dedim.. Ateş 38.9 :( Önce ne yapacağıma karar veremedim..Calpol mü versem yoksa direk fitil mi??? O gün güneşte biraz fazla kalmıştı ama saat 5 den sonraydı.. Bir de denizde de fazla tutmuştum.. Bir de diş mi acaba derken fitilde karar verdim.. 03:30 da ateş ancak 36.3 e inmişti.. Sabah neşeli uyandı..Ama bir saat içinde neşesi gitti.. Ağlamaklı mızıl mızıldı.. Ateşi yine çıkmaya başladı.. Dişlerini de fazla kaşıyordu dişdendir diye rahat davrandık.. Uyumak istemedi bir türlü.. Ardından ishal de başladı..Sürecek mi bitecek mi derken ağlamaları başladı.. Ve biz doktora gittik.. Gittiğimiz özel hastanede ne bir gai.ta testi ne kan testi.. Bağırsak enfeksiyonu dedi dr bize birkaç ilaç verdi gönderdi..
İçimize sinmedi.. Hemen eşyaları toparladık ve İstanbul a döndük.. Doktorumuzdan da randevu aldık.. Ertesi gün doktora gittik..Bora baya keyifliydi doktoru da şaşırttı..hiç hasta çocuğa benzemiyor diyordu bize..
Orada hemen gai.ta testi yapıldı..Ro.ta.vir.üsü aşısını yyaptırmamıştık.. Bir ihtimal onu da araştırdılar.. Allah a şükür test temizz çıktı.. doktor sıvı kaybınında olmadığını söyledi.. Sadece yeme düzenini değiştirdi.. Prinç lapası , (ben lapanın suyuyla mamasını da hazırladım.)şeftali,muz,yoğurt(ishal için en yaralı yoğurtmuş)...Bunları da öğrenmiş oldum.. Bir de kayınvalidemden öğrendiğim havuş suyu..Havucu rendeleyip bir bezle suyunu sıktım.. Lapanın içine karıştırdım..

Bugün ishalden eser yoktu.. İnşallah hep böyle devam eder.. Doktorumuz artık mikroplarla tanıştığını ve bu tip olayların görülebileceğini söyledi.. Ben denizde su yutmuş olabilieceğini düşünüyorum..Bu yapmış olabilir diyorum..

Birkaç gün daha Bora nın gidişatını takip edip , sonra yine tatile kaldığımız yerden devam edeceğiz...

Cuma, Temmuz 10, 2009

Kabus

Kabusun içindeyim...

En kısa zamanda uyanmak bunların bir an önce bitmesini istiyorum...

Salı, Temmuz 07, 2009

Tatildeyiz.... Deniz Güneş Kum .......

Tatildeyiz...

Uzun bir zaman yazı ekleyemedim ve bir süre daha uzak olacağım... Tatil dönüşü yeni maceralarımızla yayında olacağız.....