Cuma, Temmuz 30, 2010

Yaz Hastalığı 2

Hastalığın nedeni 4 gün sonra belli oldu..

Ne kötü ki Erdek gibi bir tatil beldesinde çocuk doktoru yok... Gittiğimiz doktor pratisyen hekim..Ne çocuk hastalıkları ile ilgili ne de çocuk ilaçları ile ilgili yeterli bilgisi yoktu..
Bora'nın ateşi ilk gün yüksek olunca biz direk denizden mikrobu aldık diye düşündük.. Ertesi gün diş etleri kıpkırmızı ve şiş olunca iltihap şüphemiz giderek arttı..Doktora gidelim dedik.. Buradaki devlet hastanesine gittik.Eğer bir salgın varsa doktor daha öncede buna benzer çocukları görmüştür dedik.Ama yanıldık..Gittiğimiz doktor pek bişi anlamadı..Ben daha önce kullandığımız antibiyotik adını söyledim o yazdı..Bir de yetişkinler için kullanılan boğaz spreyinden yazmış..İlacı aldık.Eve geldik okuduk ki 6 yaş öncesi kullanmayın ve yutmayın diyor..Özellikle de doktora bunun çocuklar için mi olduğunu sormuştum..İçimize kurt düştü..Spreyi kullanmadık..

Antibiyotik,ateş düşürücü ve diş jeli.3 gün sonunda ağzını kocaman açmış ağlarken(hatta böğürüyordu) üst arka dişlerin patladığını gördüm..O güne kadar o kadar da diş mi diye bakmıştık..Farketmemişiz..

Ateş düştü,antibiyotik devam , diş jeli de devam..Sonrada ağzı pamukçuk oldu.Dilinde uçuk çıktı.Hem de 2 tane.. :((( Herşey üstüste geliyor.. Bu sefer eczaneye gittim durumu anlattım.Bana yeni doğduğunda pamukçuk olduğu zaman kullandığımız damlayı verdi..Dünden beri onu ve dut şurubu dedikleri başka birşeyi kullanıyoruz..Bu öğlen yemek yemeğe başladı..

Dut şurubunu da burada yaşlı bir teyze komuşumuz önerdi..Biz eskiden çocukların ağzı yara olduğunda hep onu kullanırdık dedi..İnternetten araştırdım.Gerçekten ağız yaralarına,mide için , kansızlık için kullanılırmış..

Yemek yememesini çok da dert etmeyeceğiz ama ilaçları aç karnına alması olmazdı.. Zaten tombul kuş bir hafta eridi..Göbek gitti.. Bezi bağlarken cırt cırtlar birleşmiyordu şimdi nerdeyse üst üste çıkacaklar..

Kaç gündür keyfi yoktu.. Hep ağlıyordu.. Geceler bize kabus olmuştu.. Artık kendi yatağında yatan çocuk yok ..Anne ve babasının arasında uyuyan çocuk var.. Her gece istisnasız sabah ezanından önce uyanıyor,ağlıyor sonra allem edip gallem edip onu avutup ayağımda sallayarak uyutuyorum..Bazen 1 saatten fazla sallıyorum..Bu arada yatakta baba da sersem oluyor sallanmaktan..

Umarım her geçen gün daha da iyi olacak.. Keyfide yerine gelecek tosbanın :)))

Cumartesi, Temmuz 24, 2010

Yaz Hastalığı 1

Bu yazın ilk hastalığına yakalanmış bulunuyoruz..
İyi idare ediyoruz hasta olmadık maşallah derken , Bora dünden beri ateşleniyor.. Arada ateş düşüyor sonra yine....
Bu zamana kadar 38i geçmeyen ateş bu öğlen itibariyle 39a dayandı... Hemen ilaçlı tedavimiz de başladı..
Umarım bir an önce atlatırız...

Cuma, Temmuz 16, 2010

Mutluluk... Hem benim için hem Bora için...

İnsanı en çok ne mutlu eder acaba??
Bugünlerde beni en çok Bora'nın şen kahkahaları mutlu ediyor... Bu kahkahalar ya zıpladığı için ya arkadaşları ile oynadığı için ya da su ile oynadığı için oluyor..Ama bugüne kadar hiç olmadığı kadar sık zamanlarda oluyor..
Yazlığa geleli 20 gü olmuş.. Bu süre içinde beni pek aramamıştı.Uyku ve yemek dışında..Dün gece hayran olduğu dedeyi bile diğer koltuğa gönderdi kendi hareketleri ile..Birlikte o koltukta ikimiz oynayacakmışız.. Dede ve anneanne bizi diğer koltuktan izleyecekmiş..
Gün içinde "Baba Nerde?" soruyorum,etrafına bakınıyor.."Annecim baba işe gitti,Gelecek" diyorum..Gözlerini yere dikip düşünüyor.. Tekrar "çalışması gerekiyor Baba gelecek diyorum.." "Baba ve anne Bora'yı çok seviyorlar" diyorum..Gelip sarılıyor.. Arada" Seni seviyorum annecim" diyorum..Artık ne dediğimi anlamaya başladı bana gülümsüyor arada da öpücük atıyor...
Anneanne ile her sabah yürüyüşe çıkıyorlar..Ve bana her gün ayrı bir çiçek getiriyorlar.. Çiçeği bana uzatırken yüzünde oluşan gülümsemesine hasta oluyorum..Biraz mahçup biraz heyecanlı... Ee tabi benimde ağzım kulaklarıma uzanıyor...

Bora anneanne ,dede,teyze ve diğer kuzenleri ile zaman geçiriyorken bende kendime zaman ayırabiliyorum.. Kahvemi alıp ya internette takılıyorum ya da kitap dergi karıştıyorum.. Boş boş manzara izlemeyi bile özlemişim..
Garip geliyor bazen...... Eskiden yazlık denince benim için gündüz plaj,gece dans dans dans...
Şimdi Bora uyuduktan sonra git diye ısrar ediyor evdekiler ama hiç içimden gelmiyor.. Bu sene benim için tatil Bora'nın eğlenmesi,benim için dinlenmeee... :)))

Pazartesi, Temmuz 05, 2010


Tatil son hızla akıyor Bora için...

Dün oyun grubu dışında ilk defa 4 çocuk bir arada bahçede oynamaya çalıştılar.. Bora içlerinde en küçük olanı..
Bora da dikkatimi çeken birkaç şey oldu..Daha önceki günler çocuklarla oynamak için can atarken , oyuncakları elinden alındığında arkasını dönüp başka oyuncakla oynamaya devam eden çocuk yoktu..Dün biraz asabi miydi? bilmiyorum..Oyuncaklarını paylaşmak istemiyor artık.. Yaşının gerektirdiği bişi olduğunu biliyorum.Ama ısrarlıyım öğrenmesi konusunda...
Baba da birkaç gün bizimle birlikteydi..10 gündür babayı görmüyordu.İlk gece zor geçti..Saat 1 de uyandı sabaha karşı 3.30da ancak uyudu..Ağlamak, kriz hepsi vardı..
Her gün denize girmese de her gün mutlaka terastaki havuzunda suyla oynuyor..Bayılıyor su ile haşır neşir olmaya...
Dil gelişimi içinde burası Bora için oldukça faydalı oldu.. Yeni kelimeler arada ilk cümleler çıkıyor.. Kendi yaşına yakın çocuk gördüğünde sevinçden zıp zıp tavşan gibi zıplıyor..
Tv artık hiç ilgisini çekmiyor.. Burada oynaması için ona yeni oyuncaklar aldık..Onlarla bile pek ilgilenmiyor..Sürekli etraftaki çocukların isimleri ile bağırıyor ki sesini duyup dışarıya çıksınlar..
Bahçede oynamak , kedi-köpek sevmek en büyük mutluluğu... Bir yavru kedi ile öyle güzel oynadı ki.. Kedinin selameti açısından biz oyunu bitirdik..Yoksa kedi Bora nın elinde helak olacaktı.
Denize bayılıyor..Ne kolluk ne simit hiç bişey istemiyor.. Bizim onu tutmamızı bile kabul etmiyor..Kendi yapabilirmiş.. Kumla oynuyor..Kendi oyuncaklarını paylaşmak istemiyor ama başka oyuncaklara hemen atlıyor..

Perşembe, Temmuz 01, 2010

Neredeyse bir haftadır Erdek'e tatildeyiz..

Anneanne ile gezme arkadaşı oldu Bora.Her sabah kahvaltı öncesi bahçede gezinti,kahvaltı sonrası mahalle turu yapılıyor.. Karıncalar ,tavuklar,horozlar,köpekler,kediler seviliyor..Yeni arkadaşlar ediniliyor..
Bora halinden çok memnun.İstanbul da beni gerim gerim gerip ,bunaltan oğlan gitti şimdi yerinde beni sadece uyku ve yemek vakti arayan bir oğlan çocuğu geldi..
Burada arkadaşları çok, kendinden birkaç yaş büyük hepsi ama ona çok faydası oluyor.Onlar bıcır bıcır konuşurlarken bizimki de aralarında hecelerle anlatmaya çalışıyor..Karınca "kaaa" , Kağan " ka-ga-nn"bazende "ka-baaa" ,Daire demek hala favorisi "daaaiii-yeeee"....
Yeni kavramlarla tanışıyor burada.. Anneanne ve dede ye nasıl her istediğin yaptırılır gibi :)))
Dedeyi görünce ya parmağını yakalayıp kapıya çekiştiriyor ya da arkasını dönüyor kucağına alınsın diye.. Onlar da inatla yürütüyorlar..Yoksa Bora'cık bir tembel ya da yukarılardan manzara daha iyi.. :)))
Evdeki düzenimiz burada saptı tabi.. Bende katı kurallar yok..Kendi kendine uyurken evimizde burada istemedi..Geldiğimizden beri ayakta sallanarak uyuyor.. Ben uyuduğuna şükrediyorum :))
Yemek olayı da çok kasmadan sağlıklı devam etsin derdindeyim.Bol bol taze sebze-meyve yiyor..Abur cubur dan olabildiğince uzak dursun ama bazen de kötünün iyisi olsun diye daha sağlıklı olanları alıyorum..
Bir de etrafta salgın halinde olan çocuk hastalıklarından korumak derdimiz..Çeşme sularına güven yok..Uzun zamandır biberon ve emzikleri kaynatmazken burada arada kaynatıyorum..Biberon olayı da burada bitsin derdindeyim.Çok zorlamadan farkettirmeden biberon ve emzikle ilişkisini bitirelim inşallah :))
Dün sezonu da açtık.. Denize gittik.Bora hayranlıkla denizi izledi önce sonra da suya daldı:))
Kenarda kova kürekle takıldı..Bayıldı:))
Artık çıkmaşlıyız dediğimde çığlık çığlığa ağlayıp yaygara kopardı