Pazartesi, Ocak 31, 2011

Bora'nın Kitaplığı


Günün anlam ve önemine özel kitaplarımız da

Pati yayınlarının "Işık Piknikte" kitabı..

Işık, babası ile annesinin sürekli söyledikleri "ellerini yıka" cümlesine önem vermiyor.. Yiyeceklerini ellerini yıkamadan yiyor ve sonuç malum "Hasta" oluyor..
Mikroplar buna çok seviniyorlar..Kirli bir çocuk buluyorlar ve onu hasta edip,onun kirleriyle besleniyorlar..
Işık, doktora gidiyor ve iyileşiyor..Ve artık ellerini sürekli yıkamaya başlıyor..
Mikroplar bakıyorlar ki Işık artık tertemiz bir çocuk olmuş..
Biz burada yaşayamayız değip onu terk ediyorlar..
Bora'nın son günlerde favorisi bu.. Çünkü o mikroplar Bora'yı da hasta ettiler.. Her uyku öncesi bu kitabı istiyor ve okuyoruz..
Sesli bir kitap ayrıca bu.. Y
andaki düğmelerde de güzel ve anlamlı şarkılar var..
Bir tanesi
Benim adım Mikrop ,mikrop
Karnım hep tok , hep tok
Neden diye sormayın
Kirli çocuk pek çok ...

Ayrılmaz siyam ikizi gibi

Hastalık bizi birbirimize daha da bağladı... Ayrılmaz siyam ikizi gibi dolanıyoruz son günlerde...

Bu sabah ellerini yıkarken kan aldıkları kolunun morardığını gördün.."off " dedin.. Ben " yok annecim, boya yaparken kirlenmiş,yıkayınca geçecek" dedim, inandın..

Okula alışmış bir çocuğu evde nasıl oyalayabilirim diye kırk takla modundayım.. Her 15 dakikada bir sıkılıyorsun..Yeni bişeyler istiyorsun.. Ya tren oluyoruz arkalı önlü evi geziyoruz ya da ben at oluyorum evde seni gezdiriyorum..

Canın yandığında koynuma sokuluşun beni eritiyor.. Hele iğne olurken koluma sarılıp kaçmaya çalışman... Off içimden parça kopuyor annecim.. Ama iğne canını yaksa da bunun senin iyileşmen için olduğunu anlatmaya gayret ediyoruz..Ne kadar başarılı olduğumuz tartışılır..

Pazar, Ocak 30, 2011

Herşey güllük gülüstanlık iken birden herşey ters düz oluverir....


Bekliyordum bir süredir böyle bir hastalığı.. Herkes okulda ilk yılınız çok çok hastalığa hazır olun diyordu.. Ama ben bile bu kadarını beklemiyordum..Allah beterinden saklasın yine de...

Yılbaşı öncesi üst solunum yolu enfeksiyonu olarak başladık..İlaçlar kullanıldı..Öksürük azaldı,burun akıntısı az da olsa devam etti.. Geçecektir , zamanı var dedim..
Bir ay olmadan yeniden ateş,kusma başladı..
Ertesi gün doktora gidildi..
Müjde bademcikler ve orta kulak kızarmışlar...
İlaçlar alındı eve gelindi.. 3.gün herşey süper görünüyordu..
Ohh atlattık dedim.. Pazartesiydi.Anneanne de bizde..Süperiz..Mutluyuz..
Ertesi gün kusma ve durmak bilmeyen ishal yine başladı.
Su içiyor boğazından inmeden çıkarıyor.. Geçer dedik bekledik.Ertesi gün 2 saat içinde 7 bez çıkarınca Bora'cık hemen doktora gittik..
Doktorumuz muayeneden sonra bizi acile gönderdi.. Ateşi düşürelim , iğne ile antibiyotik verelim,bir de fitil ve üstüne soğuk kompres... Bora ve bizim için kabus bir gündü.. Acilde onu öyle tutabilmek ,göz yaşları..Bize sarılıp kurtulmaya çalışması,korkusu, kendini bir şekilde savunması... Berbattı......

Kaka testi,kan tahlili,ciğer filmi..... Hepsi yapıldı..Sonuç kaka da amip çıkmış.. Nerden geldi,nasıl oldu hiç anlamadık... Tek şüphelendiğimiz şey son günlerde sürekli ellerini ve bulduğu herşeyi ağzına sokuyor.. Ne kadar dikkat etsek de gözden kaçıyor bazı şeyler demek ki...Bir de son günlerde wc aşkı çıkmıştı.. Klozete oturtuyoruz bize "git git" diyordu.. Saniyelik çıkıyorduk..Belki o arada fırçaya dokudu wc ye dokundu kaptı.. Bilemiyorum...
2-3gün nerdeyse hiçbişey yemeden günleri geçirdi..Suyu bile isteksiz içiyordu.. Susuz kalmaması gerekiyor diye yudum yudum kandırarak da olsa verdik.. Sonra çubuk krakeri keşfettik.. Onlar biraz ayağa kaldırdı..Süt en sevdikleri arasında geceleri uyanıp "ütt ütt " istedi.Anlamamazlığa geldim önce "evet annecim 3 dedim." ilk zamanlar yuttu..Geri uyudu ama sonraları "hayır üt " diye diretti..Ama vermezdim.."Bitmiş kangurudan alıcaz dedim.".İkna oldu geri uyudu.. Evde yiyemeyeceği heşeyi kaldırdım..Gözü görüp canı istemesin diye..
prinç kaynatmakdan bana fenalık geldi..Prinç lapası suyu ile yoğurdu karıştırıp koyu kıvamlı ayran içmekden Bora ya fenalık geldi..Bugüne kadar oynayarak yemek yemeğen çocuk yeter ki yesin diye..Mutfakda musluk açık oynarken iki kaşık yese kar değip her numarayı denedik..
Bugün 5.gün sabah uyandığı gibi mutfağa gitmiş..Gözüne gönlüne göre yiyecek bişeyler arıyordu..Kahvaltıya bizden önce sandalyesini çekip oturdu..Hatta kahvaltıda köfte istedi..Verdik..Yarım köfte yedi..Yumurta haşladık..Onunda beyazını bir güzel yedi..Ekmek yemek istemeyen çocuk ekmeğin üstüne bal damlatıp ekmek yedi...Sabah güzel yedi ama öğlen yine birşey yemek istemedi.. Uyuyor şimdi.. Umarım bitmiştir..Umarım atlatmışızdır...

Tüm bunların yanında ben dağılmış durumdayım ama ayaktayım...Gücüm azaldı..Allah ım ne olur daha fazla sürmesin...

Salı, Ocak 04, 2011

Ekmekçiii

Okuldan dönen Bora ile yemek öncesi oyun oynuyoruz..

Bora büyük bir abi olmuş.Annesi evde biten yemeklerden marketten , fırından almasını söylüyor..

"Bora, evde yoğurt ve yumurta bitmiş.Gidip marketten alır mısın?"
Bora skotera atlar sözde markete gider..Hızlıca gelir.Elindekileri annesine verir.

En son "ekmek bitmiş alır mısın?" dedim.Koşa koşa diğer koltuğa gitti.."Ekmekçiii" diyerek.. Nedense ekmek ekmekçiden alınıyor onun mantığına göre..

Pazartesi, Ocak 03, 2011

Servis Aracında Nasıl Davranmalıyız?



Bora bu sabah ilk kez servis ile okula gitti.. Son günlerde elimizdeki kitabımız da tabi ki " Servis Aracında Nasıl Davranmalıyız?"..
Kitabın etkisiyle sabah servise güle oynaya bindi..El salladı ve öpücük verdi.. Biraz stresliydim nasıl olacak diye ama ilk günü kurtardık..



Cümleler çok sade.Resimler çok güzel.. Bora bu kitapla çok ilgilendi ve sevdi..

Anne : Her sayfa sonunda "... görgülü bir çocuk" yazmasalar daha iyi olabilirmiş gibi ...

Pazar, Ocak 02, 2011

Hoşçakal 2010


Yılın ilk kaydını yine ilklerinle yapalım..


Geçen hafta sonu yani 2010 un son günlerinde anneanne ve dede bizdeydiler.. Bora bir gazla gelip bir cumartesi gününü bezsiz geçirdi.. Dede ve anneanneye gösteriş yapacak ve onlardan alkış alacak aklınca.. İlk Wc denemeleri süperdi.. İlk tam isabet wc ye çiş olarak döküldü.. Çok mutlu oldu(k)...
İkincisi altı ıslandığında rahatsız olduğu için çiş dedi..Ama olan çiş değildi.. Anne temizlemeye uğraşırken baba "at" fikrini sundu..Ama tuvalete alışırken her kirlenen çamaşırı atarsak pek de maddi olarak hoş olmazdı.. Anne temizledi tabi ki..


Okullarında yılbaşı günü partisi düzenlediler.. Davetiye de özel bir kıyafet ya da kostüm ile gelsin yazıyordu.. Biz ilk olacak diye tüketim delileri çocuğua "superman" kostümü aldık..
Okula giderken giydirmedik ki kahvaltıda kirlenmesin.. Okula da lacivert pantalon,beyaz gömlek ve pantalon askıları ile küçük bir adam gönderdik.. Bizim oğlan okulda kostümü giymeyi reddetmiş.. Okuldan aldığımızda öğretmeni giymek istemedi dedi.. Biz de akşam babaanneye yemeğe gittik..Okulda giymemiş orada giydiririz dedik ve giydi.. Koltuklardan atladı , zıpladı... Kostümün parasını çıkardı...

Okulda parti olduğu için sanırım gün içinde uyumamış..Bu yüzden yayları 7 de gevşedi.Herşeye ağlamaya , sorun çıkarmaya başladı.. 8 i geçerken kalktık eve geldik..

Babası Bora'yı uyutmak için onunla yattı..Tabi ki o da uyuyakaldı.. Yeni yıla yanlız gireceğimi düşünüp kendime ufak bir sofra hazırladım..Bir kadehde şarap....

22.30 gibi eşim uyandı.. Brlikte sessiz , sakin yeni yılı karşıladık..