Pazar, Haziran 20, 2010

Hoşgeldin terrible two


Hoşgeldin Terrible Two :(((

İki gündür evde savaş havası var.. Bora herşeye sinir oluyor..İstediği olsun sakin kalsın dedikçe o daha da fazlasını istiyor..Böylece yine hiçbirşeyden mutlu olmuyor..Yürüyüşe çıktığmızda bile bizi o yönetiyor..Neden o sokak değil de diğerinden gidiyormuşuz..Açıyor ağzını avaz avaz ağlıyor..Genelde bırakıyorum kendi haline ağlasın biraz diyorum ama etraftaki insanlar bir garip halde bize bakıyorlar..Bu kadın da ne umursamaz der gibiler..
Umarım yazlık faslında da aynı çileyi çektirmez..Orada planım bütün gün bahçede kalsın.Debelensin yorulsun nerde sızarsa uyusun.. :))

Cuma, Haziran 18, 2010

21 aylık Zıp Zıp Tavşan

Oğlum artık büyüdü.. Zıplamayı öğrenmiş.. Maymunlar gibi zıplıyor tüm gün evde. :))) Çok tatlı oluyor..Artık onu izlemeye doyamıyorum..
Derdini ıhh ııhhh larla da olsa anlatıyor.. bir de parmaklar onlar olmasa ne yapardı bilmiyorum.. Hep bir yerleri bişeyleri gösteriyor o parmaklar..
Anne demeyi yine bıraktı.. Teyze 1 hafta bizdeydi.. Teyze ye teytee diyor.. Bana ablaa :))) Bir de daire "dayyyii" diyor.. Daire, kare ve üçgen sevdası başladı.. Şekillerden başka hiç bişeyle oyalanmıyor bugünlerde..

Minik Fasulyeme Veda

Ne yazmaya karar verebildim ne yazmamaya...Buraya yazıp içimi boşaltmazsam da biliyorum ki bir yerde patlayacağım..Etrafımdaki herkese güçlü rolü yapıyorum..Çünkü kendimi bırakırsam herkes daha da endişelenicek..Bir de Bora bana muhtaç yavru kuş..Onun için hep güçlü olmaya gayret ediyorum..Ama içimde bir yerlerde yangın var..

Geçen hafta perşembe hafif bir kahverengi bir akıntım oldu..Ben birkaç günün yorgunluğuna bağladım.Öğleden sonra yatıp dinlendim..Akşam yine aynı akıntı..Doktoru aradım.Hemen hastaneye git.Nöbetçi doktor görsün seni eğer acil bir durum olursa yanında olacağım dedi doktorum..Hastaneye gittik.Yolda tek düşündüğüm doktorun bana kendini fazla yormuşsun dinlenmelisin diyecek olmasıydı..Acilde diğer doktoru bulduk..Muayene başladı..Adam 10dk sessizce monitöre baktı..Aynı zamanda sürekli ultrason aletini karnıma bastırıyordu.Arada canım bile yandı..Eşimi dışarıya aldı o arada..Bana " kaçıncı gebelik?,ilki yaşıyor mu" dedi..O an beynimde şimşekler çaktı..Az çok anladım sonrasında ne geleceğini..
Emin olabilmek için bir de va.jinal muayene istedi..Onda da sonuç aynıydı..Eşim içeri geldi..Ben o daha da kötü olmasın diye kendimi sıkıyordum.Ağlamadım..Soğuk kanlı davranmaya çalıştım..Ben öyle durdukça doktor sürekli beni incelemeye başladı..Meğerse ağlamamı tepki vermemi beklemiş..Benden bişi görmeyince o da endişelendi.. Doktor bebeğin kalp atışları yok dediği an eşim elimi sıkı sıkı tuttu..Orada güçlü Cansu gitti...Bıraktım kendimi..Gözyaşları aktı...Doktor da rahatladı..
Doktor bize anlatmaya başladı..Benim 11.haftada olmam gerekirken bebek 7.haftada kese 12.haftada görünüyordu.Bebeğin kalp atışı yoktu..Ben onun varlığını 6+4 de öğrenmiştim..Onun kalp atışları 7 de bitmiş..Öğrendikten 3 gün sonra bebeğim beni terk etmiş..
Ben etrafımdaki herkese çok iyiyim..Hiç hamile gibi değilim diyordum.Demek ki her hamilelik farklı oluyormuş diye düşünüyordum..Ama değilmiş....Az da olsa belirtileri bekliyormuş doktorlar..
Minik fasulyemin kısmeti bu kadarmış diyorum..Ama o kadar kısa sürede nasıl bu kadar çok bağlandım ona bilmiyorum....
Bir yanım buruk...Bir yanım Allah a şükrediyor..Her zaman dediğim "Bize sürpriz geldi,sağlıklıysa başımızın üstünde yeri var.."dı.Demek ki kaderimizde buna da yaşamak varmış..
Ertesi gün erkenden aç olarak hastaneye gittik..Evde Bora sünnetli haliyle..Ona mı üzüleyim içimdekine mi bilmeden gasrip duygularla müdahaleye girdim.. Oradaki herkes de ilk defa bu kadar güçlü birini götürüyoruz müdahaleye dediler..Elden gelen bişi yok dedim..Ağlayıp kendimi perişan etmenin kendime de , gidene de , evde olan Bora ya da hiç faydası yok..Aksine zararı var..
Bana dua et sana bişi olmamış diyorlar..1 ay boyunca içimde atmayan kalbini taşımışım.. Kese patlasaydı seni zehirlerdi dediler..Şükürler olsun ki Allah beni Bora ya bağışladı..O bana muhtaç daha..Annesine ihtiyacı var..
Şimdilerde de güçlü gibi görünüyorum ama farkındayım sadece rol yapıyorum..Toparlanmam biraz zaman alacak.. İçimde büyüyen korku Bora'ya bişi olursa olmaya başladı..Sanki o da ellerimden kayacak gibi geliyor şimdi..Yolda elini daha sıkı tutuyorum..Bensiz bir yerlerde olmasını istemiyorum..Bunları da atlatacağım..
Bebek gördüğümde hatta sesini bile duyduğumda gözlerim doluyor ve gözyaşlarım akmaya başlıyor..Kimseye çaktırmıyorum ya da ben öyle sanıyorum bilmiyorum...

Annecim az da olsa içimdeydin..Bana sürprizle geldin..Geldiğin gibi de gittin bebeğim..Hoşçakalll Annecim..

Salı, Haziran 08, 2010

Oldu da bitti Maşallahhh



Bu sabah kargalar botlarını giymeden bol yağmurlu bir günle hastaneye gittik.. Şansımıza bugün Kadıköy'ü sel götüreceği tuttu... Biz hastaneye vardık..Baba, babaanne ve teyzeyi almak için tekrar geri döndü..Biz anneanne,dede,Bora ve ben yatış işlemlerine başladık..

Odamıza çıktık..Baba ve diğerleri de arkadan yetiştiler.. Bora hemşireleri görünce pek memnun olmadı..Çığlık çığlığa katı birbirine kattı.. En zor kısım damar yolu açılması için Bora yı sakinleştirmeye çalışıp onu tutabilmekti..

Ameliyathaneye kadar ben ve baba da Bora ile birlikte indik..Kucağımda damar yolundan iğneyi yaptıklarında tavana bakarak dondu kaldı..Allah ım ömrümün en zor anıydı..Kollarımdan aldılar..Bora baygın bir şekilde tavana bakar gibiydi..Allah kimseye çocuğunun hastalığını göstermesin...
Biz asansörle yukarıya kata çıkarken bende azıcık fenalaştım..Elim ayağım boşaldı..Eşime sarıldım öylece ağladım.. İnsan öyle bir durumda birinin desteğini istiyor..
Neyse ki 10-15 dk oldu olmadı doktor odayı aradı..Herşey yolunda az sonra odaya çıkaracaklar merak etmeyin dedi..İçim rahatladı..Haber gelene kadar ve gece boyu biri boğazımı ve kalbimi sıkıştırıyor gibi daralıyordum..Allah'a şükür atlattık.
İlk gün zor geçecek diye hazırlamıştık kendimizi.. Bir tek öğle uykusu problem oldu..Uyumak istemedi..Ayağımda saatlerce sallandı..Sallamayı kesince uyanıp ellerine bakıp ağlamaklı oluyordu..Sanırım damar yolu için taktıkları şeyi arıyordu..Sallanarak da olsa uyudu ve biraz dinlendi..
Kalktığında keyfi yerindeydi..Koşup oynuyordu..Gece de aynı şekilde sallayacağız dedik annemle ama Bora abilik yaptı..Kendi kendine yatağında uyudu..Bütün gece de hiç uyanmadı.Sabah 6.30a kadar sesi çıkmadı.Gecenin bir vakti birkaç kere annemle ve babamla Bora'nın odasının önünde karşılaştık.Hepimiz tedirgin bir şekilde Bora'yı kontrol için kalkıyorduk..2.gün daha da iyi..Sadece bezi açacağımız zaman bağırıp ağlıyor..O da canı yandığından değil sadece korktuğu için..Bezi kapamaya başladığımda gülmeye başlıyor..
Bir püf noktası da köpük bardakları kesip bezi içinde hava boşluğu yapmak oldu..Böylece çok rahat ettik.Bez pi-piye değmediği için çok da rahat oldu..
3 gün banyo yapmak yok..Bora cumartesi sabahını dört gözle bekliyor..Bazen banyo kapısı önünde yıkanmak istediğini gösteriyor..Olmaz diyoruz..
Benim içimin sıkıntısı geçti.. Artık rahatladım.İki gündür hamile olduğumu bile unutmuş şekilde geziyordum..
Bugün karnımdaki fasulye bende burdayım artık dinlen diye uyarı verdi..Biraz belim ve karnım ağrıyor.. Bundan sonra daha rahat bol dinlenmeli bol Bora'lı günler geçireceğim..
Allah'a şükürler olsun!! Bu olayı da hayırlısıyla atlattık..

Cumartesi, Haziran 05, 2010

Bora- Sünnet-Minik fasulye

İkinci hamilelik korktuğum gibi gitmiyor...

İlkinde mide bulantıları, halsizlik ve kusma vardı... İkinci de bunlardan sadece halsizlik var.Ama ilki kadar çok değil.. İnsan vücudu ne garip şartlara göre durum değerlendirmesi yapıp ona göre tepki veriyor galiba..
Bora bütün gün evin içinde koşuşalım,oyunlar oynayalım istiyor.. Hareketsiz tek aktivitemiz kitap okumak..Artık kitaplarını bulup getiriyor ve "Okuu kuu " diye çığlık çığlığa sözde konuşuyor..
Zaten 21 aylık bir çocuğa da halsizim oynayamam gibi bir bahane de söylenmez.. Onun öğle uykusu saatleri benim için de şekerleme zamanı oluyor.. Bugünlerde zorlandığımız bir alt değiştirken attığı tekmelerden karnımı korumak bir de kitap okumamı istediğinde ya da sıkıldığında gelip karnımın üstüne oturmaları... Doktorum pek kucağıma almamamı söyledi ama ne mümkün.. 5 kat merdivenleri bazen kendi çıkmak istemiyor ve bana naz yapıyor mecbur kucağımda..Evde de bazı zamanlar kucağımda olmak istiyorr bende dayanamıyorum ve kucağıma alıp miss kokusunu içime çekiyorum..
Bu ara en büyük işi çığlık atmak..Seviniyor çığlık atıyor , sinirleniyor yine çığlık ve kızıyor,üzülüyor yine çığlık atıyor.. Kızınca bakıyor ki çığlık sökmüyor hemen yüz ifadesi değişiyor şirin moduna geçiyor. :))

Bugünlerin bir de stresli geçme sebebi..Sünnet olayımız.. Doktor ile görüşüldü salı sabahı hayırlsıyla inşallah sünnet olayı da bitecek.. Nazkoz ile olacak olması biraz bende stres yapıyor.. Keşke yenidoğan fırsatnı kaçırmasaydık.. Pazartesi anneanne,dede ve teyze gelecekler.. Bu sayede hem bana biraz dinlenmek içi fırsat çıkacak hem de sünnet zamanı yanımızda olup bize güç verecekler...