Pazar, Aralık 30, 2007

Hayalimdeki yaşam


İşte hayalimdeki ev...
Bahçe içinde kendime ait..Büyük bir aile olarak yaşayacağımız bir ev..Köpeğimizin olduğu , güzel haftasonu kahvaltıları yapabileceğimiz , çocukların istediği gibi özgür oyun alanlarının olduğu büyük bahçesi olan bir ev.. Gelen misafirlerimi güneşli günlerde ağırlayabileceğim büyük bir verandası olmalı.Evime çokça misafir kabul edebilmeliyim..Çok ses oldu aman.Elimden eşya düşürdüm aman alttaki rahatsız olacak gibi paronayalardan uzak , sessiz , huzurlu bir ev...Ve herkesin birbirini tanıdığı komşuluk ilişkilerinin olduğu kasaba hayatını istiyorum.Market için alışverişe giderken yoldaki komşularınla güleryüzlü iki dakikalık sohbetlerin olduğu güzel bir hayat..En çok istediğimse güneşli günlerde bahçesinde kitap okuyabileceğim bir ortamın olması..Acaba çok mu şey istiyorum???
Apartman hayatını sevmiyorum..
Nerdeyse iki yıldır bu apartmanda oturuyorum ama kimse ile komuşuluk ilişkim olamadı.Yine de gelişme var sayılır.Birbirlerine selam bile vermiyorlardı.Sayemde selamlaşmayı öğrendiler..Apartman da herkesle tanışalım istedim ve bir apartman toplantısını evimde yaptık.Bayanlara kahveye de beklediğimi falan söyledim.Ama bir daha kimse ne kapımı çaldı ne de davet etti..
Komşumuzu tanımıyoruz bu apartmanlarda..Gelseler alt katı boşaltsa hırsızlar kim olduğunu bilmediğimizden sessiz kalacağız.Göz göre göre hırsızlara yardım etmiş olacağız.. Apartmanda merdivende karışlatığım kişi komşum mu değil mi bilmiyorum.. Aslında ne kadar acı bir durum..
Günümüz metropol hayatının büyük şehirlerin kaçınılmaz olumsuzlukları bunlar... İş imkanları da bu şehirlerde var. O yüzden bir süre daha bu şehirlerde yaşamaya devam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder